Algı Operasyonu ve Yönetimi Nedir?

Algı operasyonu: Var olan ya da yeni oluşturulan bir düşüncenin insanlara aşılanması, kabul ettirilmesidir. Bu düşünce bilinç düzeyinde empoze edilebileceği gibi bilinç altına da empoze edilebilir. Medyanın, siyasetçilerin ve büyük şirketlerin planlı bir şekilde insanları baskı altına alarak; yaşayış tarzlarını, düşüncelerini, hatta inançlarını hedef alarak insanlar üzerinde oynadığı oyunlar günden güne artış göstermekte. Algı operasyonunu kim düzenlerse düzenlesin bunun oluşumunda en büyük rol medyaya ait. Çünkü medya olmadan istenilen yönde ve büyük bir topluluğu etkileyebilecek bir algı oluşturmak, imkansız değil ama çok zor. Medya; düşüncenin yayımlanması ve yayınlanması konusunda büyük bir kolaylık sağlıyor ve algı operasyonu da algı yönetimi de bir anda kolaylaşıyor.

Ülkemizde insanların çoğu evdeki zamanını ekran karşısında geçiriyor, tv izlemesek de tüm gece o ekran açık ve farkındaysanız reklama girme süreleri bile eşzamanlı. Hal böyle olunca da bilinçaltımızla oynamaları çok da zor olmuyor. Bilinç altı değinmişken, Sübliminal mesajlara dair hala bilgi sahibi değilseniz “Sübliminal Mesaj” başlıklı yazımı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Neyse konumuza devam edelim. Bilinç altımıza küçücük bir düşünce aşılıyorlar ve bu düşünce zamanla çığ gibi büyüyor ve hayatımızda kocaman bir yer ediniyor. Bazı okurlar bu söylediklerimin tamamen anlamsız olduğunu iddia edebilir, işte onlar için birkaç örnek vermekte fayda görüyorum.

Örneğin ben büyük bir fabrika sahibiyim ve bulaşık süngeri üretiyorum, amacım da sadece sünger satarak büyük paralar kazanmak. Peki ama bir sürü rakibim var. Ne yapmalıyım ki bu süngerleri satabileyim. İşte burada bir algı yaratmam gerektiğini keşfediyorum ve yaratıcı bir reklam ajansıyla anlaşmamı yapıyorum. Tabi öyle içi boş tamamen reklamcıların insafına kalan bir anlaşma değil bu. Benim isteğim; insanların bulaşık makinesi kullanmaktan vazgeçip, bulaşıkları elle yıkamalarını ve bu yıkama işleminde de benim ürünümü kullanmalarını sağlamak. Kulağa oldukça kötü bir fikir gibi geliyor, değil mi? Batarsın diyenler de olacaktır muhakkak. İşte algı operasyonu tam burada devreye giriyor. İnsanları öyle bir düşünceye sevk etmeliyim ki herkes bulaşığını eskiden olduğu gibi elde yıkasın. İşte burada sağlığa dem vurmak bence kaçınılmaz bir başarı getirecektir. Düşünsenize reklam çıktı ve başlangıcında “çocuklarınızı seviyorsanız, bulaşığı elde yıkayın” diye cümle söylendi. İlginizi çekmemesi mümkün mü? Ve noter huzurunda deterjan kalıntısı kaldığını da ispat ederseniz, alın size bir dayanak. Bulaşık makinesiyle yıkanan herşey de kanser riski var deyin ve hazneli bulaşık süngerini övebildiğiniz kadar övün, çünkü bundan sonra önemli olan marka tanıtımı. Tüm kanallara 20:00 ile 23:00 arası bir hafta da reklam verdiniz mi iş tamamdır. Çünkü herkes kolaylık yerine sağlığa önem verecektir ve çocuk da işin içine girdimi çok zorlanmayacağınıza emin olabilirsiniz. Abes bir örnek olabilir ancak anlaşılması açısından bu kadar uç bir örnek kullandım. Bu örnekte aşılamak istediğimizin temeli sağlığa, yolu medyaya dayandı. Sağlığa dem vurduğumuz o anda markayı dile getirmek sizin ürününüzü güvenilir yaptı ve algı operasyonuyla markanızı tanıttınız.

İşte yeni bir algı yaratmak bu kadar basit ve emin olun birçok siyasetçi de aynı operasyonları üretip, yönetiyor ve düşünmeyen kesimi kolaylıkla yönlendirebiliyor. Bu nedenle lütfen dikkatli olun ve tv ye harcadığınız zamanın en azıdan 4 te birini kitaba ayırın. Daha sonra oynanan oyunları çok daha net göreceğinize Emin’im.

Bu örnek tamamen kazanç üzerine kurgulandı ve inanın en saf olanı. Düşüncelerinizi yönlendirmek çok mu zor sanıyorsunuz? Tüm kararları iradenizle mi verdiğinizi düşünüyorsunuz? Hayatınızı istediğiniz gibi mi yaşadığınızı düşünüyorsunuz? Eğer bu sorulara evet yanıtını verdiyseniz bence oturup adam akıllı düşünmeniz gerekiyor! Neden reklamlardaki aracı aldım ya da almak istiyorum, neden bu evde oturmalıyım, neden o kitabı okumalıyım, neden orada yemek yiyorum, neden dayatmalara karşı koyamıyorum? Sadece basit birkaç soruya cevap aramak bile beyin yakıyor, gerisini siz düşünün.

Biraz iddialı olacak belki ama algı operasyonunu iyi yönetebilirseniz bilin ki bir ülkeyi kolayca yönetebilirsiniz. Çünkü insanları istediğiniz şeye inandırabilirsiniz. Yapmanız gereken insanların istediğiniz şeyi düşünmesini sağlamak. Bu düşüncenin asılsız olması, mantık dışı olması hiç önemli değil yeterki siz düşünmeyen insanları o düşünceye inanacakları bir forma sokun ya da düşünceyi onların inanacakları formatta önlerine koyun. Gerisi çorap söküğü…

Düşünen bir toplum olabilmek ümidiyle…