Üniversite ve Bölüm Tercihi Yaparken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Bu yıl için geç kalmış bir yazı, bunun farkındayım ancak bu yazıyı hazırlayabilmek için henüz zaman bulabildim. Mail adresime düşen sorulara ve çevremdeki insanların sorularına umarım cevap niteliğinde bir yazı olmuştur.

Hepimiz çocuklarımızın iyi bir üniversitede, iyi bir bölüm okuyup hayata başlamasını arzu ediyoruz. Ancak bu arzumuzun araştırmasını sadece tercih dönemine sıkıştırarak, hem çocuklarımıza yoğun bir psikolojik baskı uyguluyor hem de onların yanlış tercihler yapmalarına sebep olabiliyoruz. Çevremizdeki her kafadan bir ses çıkıyor ve tercih yapmak imkansız hale geliyor. O nedenle çevrenizi dinlemeyin, kulaklarınızı kapatıp çocuğunuzun neleri sevdiğini hayal edin. Çok basit bir davranış gibi gelebilir ancak inanın çok etkili. Çünkü çocuğunuzu kimse sizin kadar iyi tanıyamaz. Tabi bunu yapıp da kızım/oğlum sen bunları seviyorsun deyip onu sınırlandırmamalısınız. Sadece ilgi alanlarını hatırlatıcı bir rolünüz olmalı, unutmayın hayat sizin değil onun hayatı. Bu nedenle bırakın seçimini özgürce yapsın. Belki pişman olacak ama bu onun tercihi olmalı. Bir çıkış yolu bulacağından da şüpheniz olmasın.  Bu paragraf tamamen anne ve babalara özgüdür. Siz gençleri ilgilendiren üniversite ve bölüm tercihleri ise yazının devamındadır, sonuna kadar okuduğunuzda tercihinizin netleşeceğini düşünüyorum. Ayrıca şu sürekli kullanılan “doğru tercih” lafından nefret ediyorum. Çünkü tv’lere çıkıp 1 saat boyunca ahkam kesen insanlar, genelde sizleri kendi çalıştıkları özel üniversitelere davet ederler. Hatta öyle bir konuşurlar ki anne babalar, çocuğumuz bu üniversitede okumalı derler ama onların idlerine yapılan saldırıdan haberleri bile yoktur. O nedenle lütfen ama lütfen her söyleneni hemen kabullenmeyin. Araştırın ve söylenenin doğru olup olmadığına siz karar verin. Her ne kadar bölüm önerisi yapmak istemesem de yazının sonunda okuyuculara ihtiyaç duyulan mesleklere dair bir kaç tüyo verdim.(affınıza sığınarak)

Beyniniz o kadar bulanık ki hiçbir şeyi net göremiyorsunuz. Ya başarısızlıktan ya işsiz kalmaktan korkuyorsunuz ve bu nedenle de hiç sevmeseniz dahi en çok ihtiyaç duyulan ve en çok ihtiyaç duyulabilecek bölümleri tercih etmeye çalışıyorsunuz. Peki ama seçtiğim üniversitede ve tercih ettiğim bölümde mutlu olabilecek miyim diye kendinize hiç sordunuz mu? Tabi bu üniversite hayatınızda geçerliliğini koruyacak bir soru. Asıl sorunuz ise şu olmalı: Yapacağım bu iş beni mutlu edebilir mi ve ben bu işte bir ömür geçirebilir miyim? Kazancımın-mutluluğumun-hayallerimin-hedeflerimin-yeteneklerimin bu işte ki tutarlık oranı nedir? işte bu kapsamlı sorulara tutarlı cevap aldığınız iş, bölüm, program, üniversite ne derseniz deyin sizin tercih etmeniz gereken şeydir. Şimdi ise şu en çok tercih edilen üniversite ve programlara göz atıp, mantıklı ve mantıksız yanlarına biraz eleştiri getirelim.


Bu fotoğrafların alındığı siteye ulaşmak için TIKLAYIN.

Farklı bir kaynakta ise sılama şöyle:

  1. İlk ve Acil Yardım (Ön Lisans)
  2. Hemşirelik
  3. Sınıf Öğretmenliği
  4. İlahiyat
  5. Çocuk Gelişimi (Ön Lisans)
  6. Hukuk
  7. Özel Eğitim Öğretmenliği
  8. Tıp
  9. Bilgisayar Programcılığı (Ön Lisans)
  10. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (RPD)

Bu bilgileri aldığım kaynağa ulaşmak için TIKLAYIN.

Görüldüğü gibi herkes kafasına göre bir sıralama çıkarmış hemde bu bilgilerin kaynağı açıklanmadan. Zaten bu tarz sitelerde yazı okumak neredeyse imkansız. ÖSYM’nin bu konuya dair bir açıklama getirmemiş olmaması da beni hiç şaşırtmadı.(Çünkü günümüzde devlet kurumlarının çalışma mantığı belli.)

Gördüğümüz gibi en çok tercih edilen üniversite ve programlar dahi kaynaklarda farklılık gösteriyor. Tamam ama tercihimizi neye göre yapmalıyız, sorusu yine kafanızı kurcalamaya başladı, biliyorum ve size tek bir öneri sunabilirim. Kendinizi tercih ettiğiniz mesleği yaparken hayal edin. Lütfen bu hayal anlık olmasın. Sessiz bir yerde saatlerce o meslekte bir gününüzü hayal edin. Bu meslekte olursanız; kendinize ayırdığınız zaman, aileniz, eviniz, arabanız, çocuğunuz, eşiniz, yediğiniz yemek, muhatap olduğunuz insanlar, stresiniz, bu işteki yetenekleriniz ve en önemlisi mutluluğunuz nasıl olur? Her şeyi en ince ayrıntısına kadar hayal edin. İşte en beğendiğiniz hayaliniz sizin asıl yapmak istediğiniz iş. Ama tabi ki bu iş için yeterli olduğunuza önce kendiniz inanmalısınız belki de bir fırsat yaratıp kendinizi sınamalısınız. Bu aşamadan geçtikten sonra ise o bölümün puanını yakalamanız gerekiyor. Eğer yakalayamadıysanız açıkta kalın önemli değil, bir yıl daha hazırlanıp bunu başarabilirsiniz. Bir yıl kazanmak için mutsuzluğu tercih etmeyin. Ayrıca hangi bölümü okumalıyım, sorusunu sadece kendinize sorun başkasına değil. Kalın sağlıcakla…

Günümüzde ihtiyaç duyulan meslekleri ince bir elemeden sonra size aktarmaya karar verdim. Girişte de dediğim gibi affınıza sığınarak. Bu meslekler öneri niteliği taşımaz.

Biomedikal, fizyolog, web geliştirici, Çin dili, psikolog. Yurt dışında çalışmayı göze alıyorsanız petrokimya, moda tasarım ve üretim, endüstri üretim mühendisi. Belirttiğim meslekler öneri niteliği taşımamaktadır. Çünkü size uygun olmayabilir ve siz mezun olduğunuzda bu meslek açıkları kapatılmış olabilir. Ancak illa meslek tercihi istiyorsanız, Türkiye henüz argeyi yeni tanıyan bir ülke. Yeteneklerinizi argesine  yansıtabileceğiniz bir işi tavsiye edebilirim.

 

Yorum bırakın